Edebiyatımızda Gerçekçilik akımının ilk örneklerinden sayılan Araba Sevdası, Avrupa görmüş gençlerden; frenkler gibi süslü gezen, gösteriş olsun diye cebinde Fransızca dergi ve gazetelerle dolaşan, "Bonjur!" "Bonsuvar!" "Vuz alle biyen!" diyebilmek için Beyoğlunda adam arayan; Türkçe konuşurken araya yalan yanlış Fransızca sözcükler katmadan edemeyen; savurganlığa, borç etmeye özenen; Türkçeyi edebiyatsız, kaba bir dil sayıp bu dilin cahili olduğu için övünen Bihruz Beyin trajikomik öyküsüdür.
Romanın kahramanı Bihruz Bey, olmayan bir aşkı Periveş Hanımda somutlaştırarak, araya Frenk romanlarında yaşanan aşkları da serpiştirerek kendisine varsayımsal bir aşk ve bir dünya yaratır. Araba Sevdası, Recaizade Mahmud Ekremin çağının önünde diyebileceğimiz dil ustalığıyla yarattığı, trajik ama özentiliği bu denli çarpıcı yansıttığından aynı zamanda komik bir romandır. Çok önemli bir roman... Araba Sevdası: Gerçekçilik akımının bize özgü şaheseri.
Edebiyatımızda Gerçekçilik akımının ilk örneklerinden sayılan Araba Sevdası, Avrupa görmüş gençlerden; frenkler gibi süslü gezen, gösteriş olsun diye cebinde Fransızca dergi ve gazetelerle dolaşan, "Bonjur!" "Bonsuvar!" "Vuz alle biyen!" diyebilmek için Beyoğlunda adam arayan; Türkçe konuşurken araya yalan yanlış Fransızca sözcükler katmadan edemeyen; savurganlığa, borç etmeye özenen; Türkçeyi edebiyatsız, kaba bir dil sayıp bu dilin cahili olduğu için övünen Bihruz Beyin trajikomik öyküsüdür.
Romanın kahramanı Bihruz Bey, olmayan bir aşkı Periveş Hanımda somutlaştırarak, araya Frenk romanlarında yaşanan aşkları da serpiştirerek kendisine varsayımsal bir aşk ve bir dünya yaratır. Araba Sevdası, Recaizade Mahmud Ekremin çağının önünde diyebileceğimiz dil ustalığıyla yarattığı, trajik ama özentiliği bu denli çarpıcı yansıttığından aynı zamanda komik bir romandır. Çok önemli bir roman... Araba Sevdası: Gerçekçilik akımının bize özgü şaheseri.